Otonom (sürücüsüz) araçlar son teknolojik hamleler ile üretilmiş olan yeni nesil araçlar olarak bilinmektedir. Otonom (sürücüsüz) araçlar sayesinde mevcut otomobil alışkanlıkları değişmekte olup yeni nesil bir ulaşım sistemi gelişmeye başlamaktadır.
Bu araçların mevcut sistemleri sayesinde çevre ve trafik algılaması yapılarak araçların insana ihtiyaç duymadan yolculuk yapabilmesi sağlanmaktadır. Bu sayede hem güvenilir hem de konforlu bir yolculuk sürdürülmüş olmaktadır.
Çevre ve trafik incelemelerinin yanı sıra hız kontrolünü de otomatik bir biçimde yapmakta olan otonom araçlar, akan trafik için de herhangi bir problem oluşturmadığı için gelecek vaat ettiği düşünülmektedir.
Tesla tarafından ilk defa denenen bu araçlar ortalama olarak 1940’lı yıllardan bu yana denenmeye ve geliştirilmeye devam edilmiş olup günümüzde ise son ve güncel halini almayı başarmıştır.
Otonom Araçların Çalışma Özellikleri
Otonom araçların çalışma özellikleri şu şekilde sürdürülmektedir:
- Radar özelliği sayesinde aracın çevresinde bulunan araçları ya da yabancı cisimleri algılaması ve buna uygun bir ilerleme sağlaması mümkün olmaktadır. Bunun yanı sıra hızı ve mesafesi de radar aracılığıyla belirlenmektedir.
- Lidar sistemi ise radar sisteminin daha gelişmiş bir versiyonu olarak 3D haritalar üzerinden tespitler yapmaktadır.
- Kamera kullanımları sayesinde radar için gerekli olan veriler detaylı bir biçimde toplanarak analiz edilmektedir.
- Destekleyici sensörler sayesinde çevrede olup bitenlerin ya da yabancı cisimlerin algılanmasını sağlamakta olup buna uygun mesafenin belirlenmesine yardımcı olmaktadır.
Otonom (sürücüsüz) araçlar en temelde bilgisayar ölçümlemeleri üzerinden çalışmaktadır. Bu nedenle mevcut yazılımları destekleyici olarak farlı özellikler ya da fonksiyonlar eklenerek bütüncül çalışma sistemi elde edilmiş olmaktadır.
Otonom Araç Türleri Hangileridir?
Otonom araç türleri şunlardır:
- Seviye 0 ilk aşama olarak bilinir. Genel ilerleyişi bilgisayar tarafından yapılmış olsa da gelişmiş bir otonom sistemi olmadığı için vites değişikliği gibi konularda insan yönlendirmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
- Seviye 1 hız sabitleyici ile tanınmakta olan bu seviye otonom araçlar ile ilgili somut bir adım olarak bilinmektedir.
- Seviye 2, içerisinde yalnızca çevresel kontrollerin sürücü tarafından yapılması gerekmekte olup direksiyon kontrolü ya da vites değişikliği gibi zorunluluklar bulunmamaktadır.
- Seviye 3, normal süreçlerde çevresel takip yapabilmesine rağmen uygun olmayan yollar ya da hava koşulları için kullanımı güven içermemekte olup, insan müdahalesinin tamamen ortadan kalktığı söylenememektedir.
- Seviye 4, güncel olarak bilinen yüksek seviye olması ile birlikte sürücünün tamamen kontrolü bıraktığı bir seviyedir. Fakat özel durumlarda henüz yeterlilik sunmamaktadır.
- Seviye 5 henüz ulaşılmamış fakat otonom araç sistemleri içerisinde ulaşılmak istenen hedeftir. Ekstrem olarak bilinen durumlarda bile otonom sistemin takip yapması beklenmektedir.
Otonom Araçların Çalışma Sistemi Nasıl İlerler?
Otonom araçların çalışma sistemi öncelikli olarak sürücü tarafından bir rotanın belirlenmesi ile başlamaktadır. Mevcut rota belirlendikten sonra ilgili kamera ve sensörler yardımıyla çevre kontrolleri yapılarak yolculuk başlatılmış olmaktadır.
3D algılama ile konum takip edilirken aynı zamanda radar teknoloji sayesinde de hız kontrolü ve takip mesafesinin korunması gibi durumlar da otonom sistem üzerinden yapılmaya devam etmektedir.
Otonom Araçlarının Getirdiği Değişimler Nelerdir?
Otonom araçların getirdiği değişimler öncelikli olarak otomotiv sektörü içerisinde, üretim kanalında olmaktadır. Bu değişimler neticesinde araçlar için yeni teknolojik içerikler üretilmekte olup yazılım sistemlerinin de araçlarla entegre edilmeye başlaması söz konusu olmaktadır.
Otonom (sürücüsüz) araçlar genel trafik algısında da değişikliğe neden olmaktadır. Trafikte sürücüsüz araç görünmeye başlanması durumunda trafik akışında da olumlu yönde bir değişim olması beklenen sonuçlar arasında yer almaktadır.
Bir önceki içeriğimiz : Yeni Araba Alacaklar İçin Tavsiyeler