19 Mayıs’ın Önemi Görsel
Güncel
18.05.2021

Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir 19 Mayıs 1919.

19 Mayıs, bir ulusun Zümrüd-ü Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğarak esaretten kurtulmak için ilk adımı attığı ve bağımsızlık mücadelesini başlattığı bir gündür.

Anadolu’nun küçük bir kasabasında doğarak, 600 yüzyıl boyunca dünyaya hükmeden ve bir cihan imparatorluğu haline gelen Osmanlı Devleti, 17. yüzyılın sonlarında üstünlük kurduğu Batı karşısında gerilemeye başlamış, bu gerileme yapılan yenileşme ve modernleşme çabalarına rağmen durdurulamamıştı. Avrupa’da başlayan Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi, Fransız İhtilali’nin getirmiş olduğu milliyetçilik akımları ile birleşince çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti parçalanmaya başlamıştı.

İmparatorluğu bir arada tutmak için geliştirilen Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük gibi akımlar da dağılmayı önleyememişti. Bu arada dünya pazarlarından pay almak için birbirleriyle yarışan Avrupa Devletleri’nin rekabetinden doğan ve kimi tarihçilerin “paylaşım savaşı” olarak da isimlendirdikleri I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı ülkesi işgal edilmeye başlanmıştı.

Bu işgallere karşı yurt genelinde gösteriler düzenlenmiş, protesto eylemleri gerçekleştirilmişti. Ayrıca kurtuluş çareleri de aranmakta idi. Bu kurtuluş reçeteleri içinde ise bir tanesi vardı ki, bir milletin kaderini kökten değiştirecek bir tedavi öneriyordu. Bu tedavi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde başlayacak olan Kurtuluş Savaşı’ydı.

Mustafa Kemal, yaklaşık on yıldır savaşan yorgun ve bitkin bir ulusu yeniden canlandırmak ve ona hayat vermek için “Sözde Karadeniz’de Pontus Çetelerine karşı ayaklanan halkı kontrol etmek ve düzeni sağlamak için 9. Ordu Müfettişliği görevini kabul etmişti”. İşte bu görev Türk Milletinin kaderini değiştirecek bir işlev üstelenecekti.

İstanbul’daki çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal Paşa, mahiyetindekilerle birlikte “Bandırma Vapuru” ile 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan yola çıktı. Vapurun rotası Samsun’du, hedefi ise işgal edilen Türk Yurdunu düşmandan temizleyerek yeni ve bağımsız bir devlet kurmaktı.

Bandırma bu hedefe ulaşmak için ilk liman olan Samsun’a yanaştığında tarihler 19 Mayıs 1919’u gösteriyordu. İşte bu tarih aynı zamanda tarihin karanlık sayfalarına itilmek istenen bir milletin yeniden doğuş tarihidir. Bu tarih, karanlık bir tünele girmiş olan bir ulusun tünelin ucunda gördüğü ışıktır. Ve bizler için anlamlı bir tarihtir.

19 Mayıs, bir çoban ateşi gibi tüm yurdu heyecanla sarmış, kurtuluş meşalesi tüm ulusun yolunu aydınlatan bir ışık olmuştur. Bu meşaleden saçılan ışık gençlerin dinamizmiyle de buluşarak ifadesini “Ey Türk Gençliği birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” sözü ile başlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde bulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ün göstermiş olduğu çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için tüm gençlerimiz var güçleriyle çalışmakta, onun göstermiş olduğu yolda ilerlemektedir.

19 Mayıs 1919’da yakılan meşale yolumuzu bugün de aydınlatmaya devam etmektedir. Bu vesile ile tüm ulusumuzun 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutlarım.